Tuğba BİRGÜL
Eskişehir Sanayi Odası, (ESO) Eskişehir için bir ilke daha imza attı. ESO, Eskişehir’in geleceğini yeşil ve sürdürebilir kılmak için hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından oluşturulan Yeşil Şehirler Programı kriterlerine göre Eskişehir’in değerlendirildiği raporda, kentin çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik hedeflerinde hangi noktada bulunduğu ortaya konuldu.
Raporda Eskişehir’in sürdürülebilirlik performansı bakımından güçlü yönleri ile iyileştirilmesi gereken alanları belirlendi. ESO tarafından uzun bir süredir üzerinde çalışılan rapor, Eskişehir’in su, hava, toprak ve iklim değişikliği konuları da dahil olmak üzere, geniş bir dizi çevresel zorlukla mücadele edebilmesi için yol haritası sunuyor.
Üyelerimizle birlikte önemli adımlar atıyoruz
Raporun kamuoyuna tanıtım toplantısında konuşan Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, yaklaşık dört yıldır fabrikaların önemli bir kısmında karbon ayak izi, yeşil dönüşüm, çevresel etkiler ve eylem planlarının yapıldığı bilgisini verdi. Kesikbaş, “Yeşil mutabakat sürecinde Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan firmalar bu kanun ve zorunlulukları uygulamak zorunda. Sanayiciler kentlere göre çok ileri ve çalışanlarıyla birlikte bu farkındalığı yakalamış durumda. Biz aynı etkiyi kentimizde maalesef göremiyoruz.
Bu konuyla ilgili toplumsal bilincin mutlaka oluşturulması gerekiyor” dedi. Kesikbaş, “Sanayimizin kentimizle birlikte entegre, sürdürülebilir, çevresel sorunlara karşı dirençli ve herkes için kapsayıcı bir yapıda olması için çalışmalarımızı bu bağlamda sürdürüyoruz. Üzerinde yaşadığımız dünyanın geleceğine yönelik en büyük tehditlerden birisi olan iklim krizinin şehrimiz ve doğal kaynaklarımız üzerinde oluşturduğu yıkıcı etkileriyle mücadele konusunda üyelerimizle birlikte adımlar atıyoruz” diye konuştu.
Çalışmayla ilgili uzun bir süredir emek harcadıklarının altını çizen Kesikbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hazırlamış olduğumuz bu rapor, genel anlamda şehrimizin su, hava, toprak ve iklim değişikliği konuları da dahil olmak üzere, geniş bir dizi çevresel zorlukla mücadele edebilmesi için özel olarak hazırlanan bir yol haritası niteliği taşıyor. Yapmış olduğumuz bu çalışma, tüm paydaşların katılım ve gayretleriyle yeşil şehir olma yolunda ilerleyen bir kent için sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalardaki durumu ortaya koymayı ve gelişime açık alanları analiz etmeyi hedefliyor.
Amacımız, Eskişehir’imizin çevresel zorluklarını ve önceliklerini tespit ederek uzun vadeli bir vizyon oluşturulmasına katkıda bulunmak, bunları sürdürülebilir önlemlerle birleştirerek insan odaklı ve daha yaşanabilir bir geleceği tüm paydaşlarımızla birlikte inşa etmektir.”
Yeşil alanların korunması, yaşam kalitesini artıracaktır
Toplantıda rapor hakkında bilgi veren Eskişehir Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Koordinatörü Ömer Benli, “Hazırladığımız rapor Eskişehir’in Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından oluşturulan Yeşil Şehirler Programı kriterlerine göre değerlendirilmesini kapsıyor. Değerlendirme, Eskişehir’in çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik hedeflerine ne kadar yakın olduğunu objektif bir bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlıyor” bilgisini paylaştı.
Raporun arazi kullanımından katı atık yönetimine, su ve enerji yönetiminden sanayi faaliyetlerine kadar pek çok alanda EBRD tarafından oluşturulan Yeşil Şehirler Programı kriterlerine göre yapıldığını vurgulayan Benli, “Eskişehir’in sürdürülebilirlik performansını objektif bir şekilde değerlendirdik. Elde ettiğimiz veriler, Eskişehir olarak güçlü yönlerimizin yanı sıra iyileştirilmesi gereken alanları da açıkça ortaya koyuyor.
Sonuçlara göre, Eskişehir’in hızlı kentsel genişleme ve plansız arazi kullanımı, çevresel ve sosyal baskıları artırmakta, bu durum katı atık yönetimi, su kaynaklarının korunması ve enerji verimliliği gibi alanlarda iyileştirmeler yapılmasını gerektiriyor. Öte yandan, sanayi faaliyetlerinin ekonomik gücü ve temiz üretim teknolojilerinin benimsenmesi, şehrin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında önemli katkılar sağlayacak. Ayrıca, sürdürülebilir yapılaşma politikaları ve yeşil alanların korunması, Eskişehir’in yaşam kalitesini artırmaktadır” dedi.
Şehirler sosyoekonomik gelişmenin itici gücüdür
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Yeşil Şehirler Programı’nın, Orta Avrupa’dan Orta Asya’ya, Batı Balkanlar’dan Güney ve Doğu Akdeniz bölgesine kadar yatırım yaptığı bölgelerde piyasa ekonomilerini desteklediğini söyleyen ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Danışmanı ve ESTÜ Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe, “şehirler toplumların dinamik olan hayati parçalarıdır ve sosyoekonomik ve teknolojik gelişmenin itici gücüdür” dedi.
Hızlı kentsel büyümenin kaynaklara olan talebi büyük ölçüde arttırdığını hatırlatan Türe, bu durumun hem çevreyi hem de kent sakinlerinin yaşam kalitesini etkilemeye başladığını belirtti. EBRD kriterlerine uygun olarak Eskişehir’in durumunu ortaya koyan raporu hazırladıklarını açıklayan Türe, elde edilen verilerle Eskişehir’in bir fotoğrafını çıkarttıklarını belirterek, raporda ortaya çıkan sonuçları paylaştı.
Uzun vadeli vizyon oluşturulması amaçlanıyor
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Amacımız, Eskişehir’imizin çevresel zorluklarını ve önceliklerini tespit ederek uzun vadeli bir vizyon oluşturulmasına katkıda bulunmak, bunları sürdürülebilir önlemlerle birleştirerek insan odaklı ve daha yaşanabilir bir geleceği tüm paydaşlarımızla birlikte inşa etmektir” ifadelerinde bulundu.
Şehir Endeksi’ne göre genel durum ‘orta’ düzeyde
Raporda ortaya çıkan sonuca göre Eskişehir’in durumunu değerlendiren ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Danışmanı Cengiz Türe, “Endeksin tüm göstergelerinin ortalama değerlerine bakıldığında, şehrin %29’u zayıf, %48’i orta ve %23’ü ise iyi kategorisinde yer almaktadır. Bu durum, şehrin bazı göstergelerde iyi bir performansa sahipken, bazı alanlarda yetersizliklere sahip olduğunu da göstermektedir. Çünkü orta düzeyde etkiye sahip göstergelerin oranının yüksek olması (%48), şehrin sürdürülebilirlik yolunda ilerleme kaydetme potansiyelinin olduğunu ifade etmektedir” dedi
Daha fazla çaba gerekiyor
Türe , “Şehir göstergelerinin zayıf düzeydeki oranının (%29) ve iyi düzeyde olan göstergelerin oranının daha düşük kalması (%23), şehir göstergelerin bir bölümünde daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, şehrin sürdürülebilirlik ve refah açısından önemli riskler taşıdığını ifade eder. Her bir gösterge için ayrı ayrı değerlendirme yapmak önemlidir” dedi.